Fransızlar’ın uçağı Picardie

Yıl 1910 Fransızlar yeni buluşları olan uçağı Picardie’yi manevralarını da tanıtmak için tüm uluslardan katılımcıları davet ederler…

Herkes böyle bir icadın gerçekleşmiş olması nedeniyle şaşkın ve meraklıdır. Dönemin Osmanlı Hükümeti’ne de katılım için haber gönderilmiş.

Hükümet “İcatlara oldukça meraklı olan Ali Rıza Paşa’yı gönderelim.” demişler ve kendisini Derhal saraya çağırmışlar.Kendisine Fransızlar’ın buluşundan bahsetmişler ve Osmanlı’yı temsilen gitmesini istemişler. Ali Rıza Paşa, “Bunu biz yapmalıydık.” demiş içinden hayıflanarak.
Yalnız, Paşa’ya “Davet iki kişilik
yanına 1 kişi daha al. Onu da sen belirle.” demişler. Ali Rıza
Paşa biraz düşünmüş ve “Bir delikanlı var. O da böyle yeni buluşlara çok meraklıdır onu götüreyim.” demiş.
Neyse Ali Rıza Paşa ve delikanlı Paris’in yolunu tutmuşlar.

Bir otele yerleşmişler. Buluşun
gösterileceği gün, meydan kalabalık ve herkes merakla bekliyor.
Derken pilot hazırlıklarını yapıyor, üstüne montunu giyip son olarak gözlüğünü takıyor…
Uçak havalanıyor, parendelerle, taklalarla, manevralarla müthiş bir gösteri sunuyor.

Pistte alkışlar arasında iniyor uçaktan. Herkes kıskanç ama şaşkın… Pilotun arkasında ona eşlik edebilecek cesareti olan bir gönüllü istiyor. Bizim delikanlı atlıyor. Ben “Tamam” diyorum ve delikanlıya gözlük ve mont veriliyor. Delikanlı montu giyiyor, gözlüğü takıyor. Kalabalıktan sıyrılmak üzere iken Ali Rıza Paşa kolundan tutuyor. “Boşver sen binme başkası binsin.” diyor.
“Neden? ” diye soruyor delikanlı,”Bir şey mi hissettiniz?” “Yok, sen yine de binme evlat. Bilmediğin aş, ya karın ağrıtır ya baş.” diyor. Derken başkası biniyor uçağa.

Uçak havalanıyor delikanlı öfkeli Paşa’ya. Parendeler, manevralar derken uçak alev topuna dönüyor ve piste çakılıyor. 2 ölü. Delikanlı Paşa’ya bakıyor hayretler içinde. Paşa mağrur
ve mutlu, bir insanı kurtardığı için. Yine de bir başkası ölmüştü.

Kurtardığı kişi, sadece bir insan değildi. Bir ulustu.Çünkü kurtardığı kişi Mustafa Kemal Atatürk’tü.
29 Ekim 1934 gecesi düzenlenen Cumhuriyet Balosu’na Irak Hava Kuvvetleri’nden katılan subayların da olduğu bir grupta Gazi Mustafa Kemal
Atatürk bu anısını anlattı.

(Celal ERİKAN
Komutan Atatürk, İş Bankası
Yayınları Önsöz)

Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

Yazar: Metin Aksüt

Merhaba; 1973 İstanbul doğumluyum. 1992 yılından bu yana Matbaacılık ve karton ambalaj sektörlerinde değişik görevlerde çalıştım. Şu an serbest olarak çalışıyor, hobi olarak ta blog yazarlığı yapıyorum. __________________________________________________________________________________________ Hi; I was born in 1973 at Istanbul. I have worked in several positions in the printing and cardboard packaging industries, since 1992. I am freelancing and blogging currently.

Yorum bırakın